Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

Eğitici hikayeler

Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
76
Tepki Skoru
0
Puanları
0
Yaş
38
:congratulationscut4Bir zamanlar iki arkadaş çölde yolculuk yapıyorlardı. Yolun bir yerinde aralarında tartışma çıktı ve arkadaşlardan birisi diğerinin yüzüne tokat attı. Tokat yiyen arkadaşın canı yanmış, kalbi kırılmıştı; ama hiçbir şey demedi, sadece eğilip kuma şunları yazdı:
"Bugün en iyi arkadaşım yüzüme tokat attı."
Yürümeye devam ettiler. Suları bitmek üzereydi. Neyse ki, sonunda bir vahaya ulaştılar. Doya doya su içtiler, mataralarını doldurdular. Sonra, suda yıkanmaya karar verdiler. Tokat yemiş olan arkadaş, suyun balçıklı kısmına takıldı. Git gide batıyordu. Ama arkadaşı hemen atılıp onu kurtardı. Suda boğulmanın eşiğinden kurtulan arkadaş, biraz ötedeki bir kayanın yanına gitti ve kayanın üzeine şu yazıyı kazıdı:
"Bugün en iyi arkadaşım hayatımı kurtardı."

:110103_aphextwinz_p
İnsanoğlunun erdemi, meyvesini yiyemeyeceği meyveyi dikmesindedir, derler. BAMBU, Çinliler bu ağacı
şöyle yetiştirir: ...önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur : Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı Yoksa bey yılda mı ulaşmıştır? Bu sorunun cevabı Tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik?... Bir başarının şartları her zaman çok basittir. Bir süre için çalışın, bir süre tahammül edin. Her zaman inanın ve hiçbir zaman geri dönmeyin.
:36_3_12:

Küçük kız,hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğle yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir bölümünü her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle; öyle minnet kar oldu ki... İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti Karnını ilk defa doyurduktan sonra bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öğle neşeliydi ki, bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı... Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar...

Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuydu
:congratulationscut4
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı.

Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.

Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine.

Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.

"Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."

"Neyin simgesi" diye sordu çocuk.

"İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları."

Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

"Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:

"Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem!"

:36_6_3:
Tımarhane de

Yasli adam: Neden buradasin? Genç adam: Herkesin benden bekledigi insan olamadigim için... -Anlayamadim, ne demek istiyorsun? -Babam benimle övünebilmek için çok iyi bir ögrenci olmami istedi, ama ben iyi notlar getiremeyince benden utandi. Benim vasat bir ögrenci oldugumu kabul etmek istemedigi için beni tembellikle suçladi. Oglu, çogu insan gibi siradan olamazdi. Beni anliyor musun?
-Olmami istedigi insan olamadim. Beni ava götürdügünü animsiyorum. Yaninda arkadaslari vardi ve oglunun gerçek bir erkek oldugunu kanitlayabilmek için çok güzel bir geyigi vurmami istedi benden.
-Kaç puan aldin?-Hiç, sadece aglamaya basladim ve beni bir daha ava götürmedi.-Sonra...-Babam benim kendisi gibi avukat olmami istedi, ama annem, dayim gibi bankaci olmami istiyordu, büyükbabam kendisi gibi marangoz, büyükannem ise din adami olmami istiyordu. Camideki imam Tanri gibi kusursuz olmami, arkadaslarim ise James Dean'a benzememi istiyorlardi.-Baska?-Kiz arkadasim her sey olmami bekliyor, babasi ise kizinin gözündeki degerinin yok olmamasi için benim hiçbir sey olmamami yegliyordu. Televizyondaki reklamlar alkol kullanmam, arabalara ve kadinlara düskün olmam için beni yüreklendiriyor, gece haberleri ise beni alkolizm, trafik kazalari ve AIDS konusunda uyariyordu.-Anliyorum...-Özür dilerim. Bazen kafam karisiyor. Lütfen beni bagislayin. Siz ne kadar zamandir buradasiniz?-Ben hasta degilim, yegenim birkaç aydir burada da ziyarete geldim. Beni anliyor musun?-Elbette anliyorum, siz su duvarin disindaki timarhanede yasiyorsunuz...
 
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
1,290
Tepki Skoru
0
Puanları
0
Yaş
15
teşekkürler hocam hepsinin ayrı anlamı var kendi içinde ders alabiliyorsak ne mutlu..
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst