- Katılım
- 25 Nis 2007
- Mesajlar
- 885
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, derme çatma bir evde, yemyeşil saçlı küçük bir kız yaşarmış.
Yeşil saçlı kız ne sokaga çıkabilir, ne de okula gidebilirmiş. Bazı günler saçlarını saklamak için odasından dahi çıkmazmış.
Görebildigi nadir akşamlarda, cevap alamayacagını bile bile gözleri kıpkırmızı babasına:
- Baba, benim saçlarım niçin yeşil? diye sorarmış.
- Anne, benim saçlarım niçin yeşil? sorusunun cevabının tokat oldugunu da çok iyi bilirmiş.
Onun tek dostu, bir kulagı düşük sokak köpegi “Sarı”ymış. Sarı’nın yanında giyermiş annesinin topuklularını, takarmış bileziklerini, söylermiş Dobiş Yeşim Abla’nın en sevdigi şarkılarını. Gür, dalgalı yeşil saçları bir saga bir sola salınır, yeşil gözleri kapıda, annesinin paydos saatini beklermiş.
Artık her şeyden ve herkesten nefret ettigi bir gün annesi onu berber Gözlüklü Amca’ya götürmüş:
- Siyaha boya şu kızın saçlarını; parasını sonra veririm! demiş.
Simsiyah, malak yalamış gibi saçlarla çıkmış küçük kız berberden;
ilk işi sokakta ip atlayan diger kızların arasına karışmak olmuş. Çok havlamış Sarı, kimsecikler susturamamış.
Her sabah uyandıgında yatagında bir tutam saç buluyormuş siyah saçlı kız. Bir süre sonra da başında hiç saç kalmamış küçük kel kızın.
- Saçlarım, güzel saçlarım… diye aglaya aglaya berbere koşmuş.
** ** **
Gözlüklü Amca, boyanın içine saçları geçici olarak döken bir ilaç kattıgını, saçlarının yakında aynen eskisi gibi gür, dalgalı, yemyeşil çıkacagını söylemiş ve eklemiş:
- Elindeki güzelliklerin kıymetini bil yavrum. Sana ait olan her şeyi sev ve oldugun gibi görünmekten utanma. Olmadıgın gibi görünmeye çalışmanın yükünü sırtında taşıma.
“Normal” kendi topragında yetişendir, suyunu gübresini eksik etme. Belki de kimsenin sahip olamadıgı yeşil saçın en güzel olabilecegini, geri kalan herkesin saçının aslında çok çirkin olabilecegini aklından çıkartma
demiş.
Ve yeşil saçlı kızın önünde açılmış rengarenk ufuklar; geçmiş yıllar.
YALÇIN ERGİR
UMARIM BEĞENİRSİNİZ ARKADAŞLAR VERDİĞİ MESAJ ÇOK GÜZEL....
Yeşil saçlı kız ne sokaga çıkabilir, ne de okula gidebilirmiş. Bazı günler saçlarını saklamak için odasından dahi çıkmazmış.
Görebildigi nadir akşamlarda, cevap alamayacagını bile bile gözleri kıpkırmızı babasına:
- Baba, benim saçlarım niçin yeşil? diye sorarmış.
- Anne, benim saçlarım niçin yeşil? sorusunun cevabının tokat oldugunu da çok iyi bilirmiş.
Onun tek dostu, bir kulagı düşük sokak köpegi “Sarı”ymış. Sarı’nın yanında giyermiş annesinin topuklularını, takarmış bileziklerini, söylermiş Dobiş Yeşim Abla’nın en sevdigi şarkılarını. Gür, dalgalı yeşil saçları bir saga bir sola salınır, yeşil gözleri kapıda, annesinin paydos saatini beklermiş.
Artık her şeyden ve herkesten nefret ettigi bir gün annesi onu berber Gözlüklü Amca’ya götürmüş:
- Siyaha boya şu kızın saçlarını; parasını sonra veririm! demiş.
Simsiyah, malak yalamış gibi saçlarla çıkmış küçük kız berberden;
ilk işi sokakta ip atlayan diger kızların arasına karışmak olmuş. Çok havlamış Sarı, kimsecikler susturamamış.
Her sabah uyandıgında yatagında bir tutam saç buluyormuş siyah saçlı kız. Bir süre sonra da başında hiç saç kalmamış küçük kel kızın.
- Saçlarım, güzel saçlarım… diye aglaya aglaya berbere koşmuş.
** ** **
Gözlüklü Amca, boyanın içine saçları geçici olarak döken bir ilaç kattıgını, saçlarının yakında aynen eskisi gibi gür, dalgalı, yemyeşil çıkacagını söylemiş ve eklemiş:
- Elindeki güzelliklerin kıymetini bil yavrum. Sana ait olan her şeyi sev ve oldugun gibi görünmekten utanma. Olmadıgın gibi görünmeye çalışmanın yükünü sırtında taşıma.
“Normal” kendi topragında yetişendir, suyunu gübresini eksik etme. Belki de kimsenin sahip olamadıgı yeşil saçın en güzel olabilecegini, geri kalan herkesin saçının aslında çok çirkin olabilecegini aklından çıkartma
demiş.
Ve yeşil saçlı kızın önünde açılmış rengarenk ufuklar; geçmiş yıllar.
YALÇIN ERGİR
UMARIM BEĞENİRSİNİZ ARKADAŞLAR VERDİĞİ MESAJ ÇOK GÜZEL....